Flash TV Yalçın Çakır'la anılır
Bugün pazar; canım oyun oynamak istiyor. Hadi birlikte oynayalım. Hep beraber “hangi kanal hangi yüzle anılır?” sorusuna yanıt arayalım... Mesela Show TV deyince son iki yıldır aklıma Acun Ilıcalı’dan başka bir isim gelmiyor. Atv bana hep Müge Anlı’yı çağrıştırıyor...
Kanal D bu açıdan fazla renkli. Bu yüzden bir insandan çok bir işle anma kararındayım; ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisiyle yani. Ama geçen sene olsaydı Beyaz ya da Okan Bayülgen diyecektim...
Star TV deyince aklıma Uğur Dündar geliyor açıkçası. Fox TV’ye de bir dizi ismi vermek zorundayım; ‘Deniz Yıldızı’... Kanal 7 deyince İkbal Gürpınar, STV deyince de Oktay Usta canlanıyor gözümde.
Flash TV için Yalçın Çakır’dan başka söylenebilecek isim var mı? Kanaltürk benim için ‘Telegol’ demek. Hiç takımı bozmayalım, hepsi bir araya gelince ekstra değerleniyor... TV8 hakikaten bir Ebru Şallı kanalı. Yakıştırıyorum bir yandan da iki markayı birbirine.
CNN Türk biraz Cüneyt Özdemir, NTV fazlasıyla Banu Güven (o artık yok) demek benim için... Hangi kanallar kaldı geriye? TRT 1 mesela. Geçen yıla kadar Sabiha Akdemir demekti benim için. Bu yıl daha çok ‘Leyla ile Mecnun’ dedirtiyor kendine... Habertürk TV deyince Fatih Altaylı, Bloomberg HT deyince de İhsan Varol geliyor aklıma. Bir de bu aralar TNT var. Ona da Mehmet Ali Erbil diyorum. Peki ya siz?
Helin Avşar ablasını geçecek gibi...
Helin Avşar ekranda fena değil. Hani gazetede yaptığı röportajlar kadar renkli olmasa da Show TV için ‘Yaz Sürprizi’ne yaptığı röportajlar da eğlenceli... Ona bazen “ablasının gölgesinden kurtulamadı” minvalinde tenkitler geliyor ya; haksız buluyorum. Helin’in beğenin ya da beğenmeyin artık bir tarzı var... Ve yeri geldiğinde ablasından daha özgür ve korkusuz olabiliyor. Dolayısıyla Hülya Avşar’ın kardeşi değil, kalfası olarak görüyorum kendisini. Ablasının tahtına oturabilecek tek kişidir yani...
Son dakika kaç dakikadır?
NTV Spor önceki gece şike soruşturması kapsamında sorgulanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığını son dakika bandı olarak ekranına taşıdı... Aradan yaklaşık iki saatten fazla zaman geçmesine rağmen o yazı bandı ekrandan kalkmak bilmedi bir türlü. Son dakikanın üstünden 150 dakika geçmiş ve bant hep orada duruyor... Sanırım kanalın saatiyle hayatın saati arasında ciddi bir açı var. Hayat akıp gidiyor, kanal bakıp kalıyor! İyi de nereye kadar?
Kurt kadın gibi vallahi!
Pınar Esen’in işi zor. CNN Türk’te sunduğu ‘Güne Merhaba’ programından hemen sonra saat başı bültenlerine çıkıyor. Programdaki o şen şakrak halini bıçak gibi kesip bir anda en ciddi haliyle ekranda bitiveriyor... Vallahi bu travmatik değişimi nasıl kaldırıyor bilemiyorum ama kendisini her gördüğümde içimden “Aha kurt kadın ekranda” diye geçiriyorum... Bana göre bu büyük bir yetenek. Hakikaten de ilgiye de övgüye de değer!
CNN TÜRK EKRANINA YAZ GELDİ...
CNN Türk yaz ekranına asıldı. Kanalın grafikleri renklendi. Tanıtımlarda pastel ve açık tonlar kullanılmaya başlandı. Bu değişiklikler haberin ağır gölgesini bir nebze hafifletti. Güzel durdu bir yandan da... İçerik anlamında da renklenmeler göze çarpıyor. Mesela bir haber yarışması olan “Ne Haber?” Özge Uzun’un sevimli sunumuyla ekrana çıkıyor. Keza geceler de artık farklı bir isme emanet... POSTA Gazetesi yazarı ve sunucu Mesut Yar, yani bendeniz kardeşiniz yarından itibaren her gece 23.00’te “Burada Laf Çok” demeye başlayacağım...
Hafta içi her gece ekrana gelecek olan programda sıkı isimleri ağırlayıp sıkmayan sorular soracağım. Ama en önemlisi hiç durağanlık olmayacak bu saatlerde... Uykunuzu kaçırmaya söz veriyorum; bir kez bakın anlayacaksınız ne demek istediğimi!
Bir taşla iki kuş!
Show TV geçen yıl pastanın en kremalı tarafı olarak Volkan Konak’ı yaz gecesi ekranına sürmüştü. Ve izleyici tarafından sıkı reytinglerle ödüllendirilmişti... Ve Volkan yeniden Show TV ekranında. Üstelik sanıyorum geçen yaz yaptığı programlarla. Biliyorsunuz tüm şarkılarını ve türküleri orada ezber etmiştik zaten... Volkan bu yıl konserler dışında ekstra bir üretim yapmadı. Yani şarkıları hâlâ aynı ve hâlâ dillerde. Hazır durum böyleyken Show TV’nin bu bir taşla iki kuş vurma fikri fena da durmuyor hani, ne dersiniz?
Yazıya bağlantı; Posta Gazetesi