Başbakan Yalçın Çakır'ı izlesin...
Gerçek söylüyorum bu durum çok önemli, Türkiye için!..
Toplumsal yapının nasıl uçurumdan aşağıya doğru kaydığını Başbakan görmelidir!..
Yalçın Çakır, yılların tecrübesine sahip çok iyi bir gazetecidir.. Türkiye’nin sokaktaki nabzını uzun yıllardan beri tutar.. Şu sıra Flaş TV’de muazzam bir program yapıyor, Türkiye’ye ayna tutuyor.. Mutlaka izliyorum..
Yalçın, öylesi olaylarla karşılaşıyor, öylesi olayları aydınlatıyor ve de öylesi dağılmışları derleyip toplamaya çalışıyor ki; karşılaştığı sorunlara kendisi de inanamıyor..
Dahası, irdelediği sorunlar yüzünden Yalçın kardeşim kafayı yemek üzere..
Toplumsal hassasiyetleri olan biz izleyicileri de öyle! Yalçın’ın sabrını, toplumsal hizmet çabalarını saygıyla selamlıyoruz ve Başbakan’ın ülkenin sosyolojik çıtasını görmesi için bu programı mutlaka izlemesi-izlettirmesi ve çözümler için Yalçın Çakır’a devlet desteği sağlaması şart diyoruz..
Size, “Yalçın Çakır” konularından birini aktaralım ve Türkiye’nin çimentosunun nasıl giderek daha çok kalitesizleştiğine dikkat çekelim..
Programda bir kadın var..
Mazlum bir duruşa sahip.. Ama hikâyesi inanılır gibi değil...
Hanımın üç çocuğu var.. İddiaya göre çocuklar nikahlı kocasından değil!..
Anlaşılacağı gibi evli bu hatun!
Çocuklar faili meçhul!..
Dahası, bu evli kadın sevgilisinden hamile kalmış, yirmi günlükken cenini aldırmışlar!.. Sonra?.. Şimdi gene hamile.. Kimden?.. Sevgilisinden!.. Beyanına göre nikâhlı kocası da bu durumu biliyor.. Hatta, kadının ifadesine göre koca, sağlık ocağından hamile testinin sonuçlarını almış ve karısının başka adamdan hamile kaldığını öğrenince çok sevinmiş!! Kadın,Yalçın’a böyle anlatıyor!.. Sonranın sonrası.. Kadın kocasını terk etmiş, sevgilisine gitmiş.. Ama sevgili firarda!.. Kadına, “çocuğunu aldırmana yardımcı olayım” diyormuş!..
Yalçın Çakır kadına “Kızım bu adam sana zorla mı tecavüz etti de hamile kaldın!!?” diye soruyor.. Kadın “Yoo beraber yaptık!!” diyor..
Kadın, Yalçın Çakır’a hangi sorunu çözsün diye gitmiş diye soracak olursanız..
“Beni nikâhlı kocama geri gönder!!” diyor.. Yalçın sabırla, “Kocan bu halini biliyor mu?!” diye soruyor.. Kadın “evet” diyor.
Bu, Yalçın Çakır’dan aktarabildiğim hikâyelerden biri ve en basiti..
Daha neler var, neler!..
Açılım, saçılım, KKTC pankartı, Mısır, İsrail, bütçe!.. Vatandaş elden gidiyor, öncelikli konu bu, çeki düzen verilecek öncelikli konu bu!..
Milletin ekseni kayıyor, neşter atılması gereken husus bu..
Bu naylon yapıyı körükleyen neresi?.. Unsur çok ama en tepede elbette matbuat var..
Medya leşkerlerinin, gösteri kızının hazin ölümü üzerinde günlerce tepinmeleri, rantiye için yapılan programlarda timsah göz yaşları dökmelerinden yola çıkarak, bir günde tüm gazetelerin tepesine oturtulan haberle özendirilen mevzua bakın..
“Cem Özer’den iki ay önce boşanan Nurgül Yeşilçay (35) yeni aşkı, Sezen Aksu’nun müzisyen oğlu Mithat Can Özer’de (29) buldu. İkili önceki akşam Bebek Lucca’da baş başa yemek yedi... “Yeni bir aşk mı?” sorusuna Nurgül Yeşilçay “Bakıyoruz” derken, Mithat Can “Eskiden beri hastasıydım zaten” diyerek ilişkiyi doğruladı.”
Hürriyet-Milliyet-Akşam o bu.. İddialı matbuatın tümü bu durumu gazetelerinin manşetine kocaman oturtuvermişler!.. Birinci sayfadan!..
Demek ki Türkiye için en önemli konu bu!..
Peki bunu zorlayan haber ne...
“Çok ünlü bir işadamı, stadın her yerini izleyen kameralardan dolayı sevgilisini 900 bin dolar ödeyerek kiraladığı locaya götüremeyince soluğu Meclis Sporda Şiddet ve Araştırma Komisyonu’na taşıdı... Kameraların kaldırılmasını istedi...” TBMM Komisyonun aslında bu herife “Gel bakalım aslanım, sen maç seyretme uğruna harcayacak 900 bin doları nereden buldun?!!” demesi lâzım ama!..
Eksen mesken diye Türkiye kayıyor, Türkiye...
Türkiye’nin buz pistinde Sezen Aksu hanedanı gibi hanedanlar buz balesi yapıyor... Un ufak olanlar da Yalçın’ın programında düştükleri çukurdan kurtulmaya çalışıyorlar!!
Yazıya bağlantı; Yeniçağ Gazetesi