Şimdi Değişim Zamanı

30 Mart yerel seçimlerinde sonuç malum. Kim ne derse desin AKP başardı, CHP şaşırdı, MHP başarı saydı, BDP hedefi tutturdu, HDP’de hedeflenen olmadı. Şimdi her siyasi parti kendi durum değerlendirmesini yapacaktır. Ama asıl ve asıl 2 siyasi partinin çok ciddi adımlar atmasının zamanıdır.

. AKP’de değişim
. CHP’de değişim

Vatandaşın beklentisidir aktardığım. Burada aktaracağım beklenti, yerel yöneticilerden hizmet beklentileri değil, o yerel yöneticiler nezdinde oy verilen siyasi partilerden beklentilerdir. Bu yazı böyle okuna, böyle analiz edile… AKP’ye oy verenlerin beklentileri şöyle.

. Adı şöyle ya da böyle yolsuzluğa, hukuksuzluğa, inançsızlığa karışanlardan kurtulmalı.
. En az Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan kadar çalışmayanlar tasfiye edilmeli.
. Şımaran, palazlanan, sonradan görmeliği sırıtan isimlerle vedalaşmalı.

Peki, CHP?.. CHP’ye gönül verenler ya da başka alternatif bulamadıkları için çaresizlikten CHP’ye yönelenlerin bu seçim sonuçlarına göre talepleri, beklentileri neler? Sadece iki madde;

. Değişim
. Başarı

Evet, bilinçli, aydın, entelektüel, işçi, emekçi, emekli, devrimci, genç, yaşlı, öğrenci demokrat, sosyal demokrat, solcu, Kemalist, liberal bu harman CHP’den değişim istiyor, başarı bekliyor.

. İyi de ne demek, “değişim istiyoruz. Değişin ve değiştirin?”

CHP’nin demokratik yapısı içinde, her seçim yenilgisinden sonra ortaya çıkıp (ya da pusuda bekleyip) değişim isteyenler çoğunluktadır ama bu sefer farklı. Bu sefer oy verenler talep ediyor bu değişimi.  Sadece aktif parti üyeleri değil. Benden aktarması;

. “Çözüm sokakta değil diyorsanız, çözümü siz üretin, değişin ve başarılı olun, artık yeter” diyor o taban…

. Ülkeyi karanlığa ve kaosa sürüklediğini iddia ettikleri ve kendileri için en büyük tehlike olarak gördükleri AKP iktidarına karşı destekledikleri CHP yöneticilerinden başarı bekliyor o taban.

Bunun nedeni tabii ki öncelikle seçim sonuçları. Hatta bir önceki ve de daha önceki hatta ve hatta ondan da daha önceki seçim sonuçları. Değişim talebinin asıl çıkış noktası, her yenilgiden sonra kendi kendisine bir şans daha tanıyan ve de bunu oy verenlere dayatan yönetim anlayışına karşı olan anlayış. Değişim talebinin asıl ama asıl nedeni, CHP’ye oy verenlerin artık yeni bir yenilgiye daha tahammüllerinin olmaması.

Çünkü, çok yakın zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimi ve de genel seçimler var. Ve de anlaşıldı ki ne yolsuzluk, ne deşifre, ne skandal iddiaları kesmiyor AKP’nin hızını. Bu da CHP’ye oy verenlerin değişim ve acil başarı taleplerinin özünü oluşturuyor.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…

EYYY SARIGÜL, NEDEN SUSUYORSUN?..

1 Nisan günü CHP İstanbul il merkezinde bir toplantı yapıldı. Neredeyse bir basın ordusu izledi o toplantıyı. Masada partinin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve Mustafa Sarıgül vardı. Bir gazeteci Sarıgül’e gayet açık ve net bir şekilde sordu;

“Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?”

Sarıgül sandıklardaki şaibe iddiası giderilmeden kişisel yol haritasını açıklamasının doğru olmayacağını kaydetti. Yani geçiştirdi o soruyu. Sonra bir başka gazeteci bir kez daha sordu aynı soruyu… Ama yine yanıt alamadı.

Bunun üzerine kurcalamaya başladım. Neden susuyordu Sarıgül? Kendisini yakaladım sordum. Gülümsedi sadece. Neden? İstanbul’da seçimi kaybetmişsin ama partine 1 milyondan fazla artı oy getirmişsin. Evine gittim, ısrar ettim. Yine sustu. Sadece şunu söyledi yolcu ederken;

“Seçimler demokratik koşullarda yapılmadı. Şaibe karıştı. Yeniden sayım istiyorum. Kaybetsem de kaç oyla kaybettiğimi bilmek istiyorum.”

Israr etmeye kalktım, “lütfen” dedi… Ama benim aklım karıştı. Sarıgül’ün aklı hala İstanbul’un belediye başkanlığında mı? Bir daha mı denemek istiyor? Neden susuyor? Ben de önüme gelene sordum bu sessizlik karşısında. Gelen yanıt onlarca. Ama en çok dillendirilen şu;

. Sarıgül, Büyükşehir Belediye Başkanlığı talebini bir kenara bırakmalı.
. Sarıgül, CHP’de aktif siyasete başlamalı. CHP Genel Sekreter’liğine getirilmeli. Partiye hareket, enerji, heyecan katılmalı.
. Sarıgül, son seçimlerde aktif rol oynayan TDH’yi tamamen CHP’ye dahil etmeli.
. En kısa sürede olağanüstü kurultay toplanıp PM, MYK, üst yönetim yeniden oluşturulmalı.
. Parti programı revize edilmeli, tüzük yeniden şekillendirilmeli.

Bu anlatılanlara Sarıgül ne der bilemem ama çok kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler gelip dayanacak kapıya. Kaybedilecek her dakika partiye, ülkeye ve de asıl önemlisi bu partiye oy verenlere verilecek en büyük zarardır. Ben de bu kez köşemden soruyorum;

Sayın Sarıgül, neden susuyorsunuz? Aklınız hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda mı? Bir 5 yıl daha mı bekleyeceksiniz? O 5 yılda neler değişecek bu ülkede farkında değil misiniz? İnsanlar size güvenmişse, milyonlarca yeni oy gelmişse ya da tek çare olarak görüp CHP’ye oy verdiyse buna karşı bir sorumluluğunuz yok mu? Yoksa siyaseti bırakıp bir kenara mı çekileceksiniz? Susmayın, küsmeyin, yılmayın çünkü;

Sustukça sıra size de gelecek…

KEDİ MESELESİ…

Bakan kedi dedi ya acayip mavra döndü sosyal ortamlarda. En çok tutanı da, “Kedidir o kedi…” Bense Orhan Veli’nin  o şiirini tekrarlayıp duruyorum 3 gündür;

Uyuşamayız, yollarımız ayrı; 
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi; 
Senin yiyeceğin kalaylı kapta; 
Benimki aslan ağzında 
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.

Ama seninki de kolay değil kardeşim; 
Kolay değil hani, 
Böyle kuyruk sallamak tanrının günü.

Ve bu şiirin devamında bir de ciğercinin kedisinin yanıtı vardır ki sormayın. Tıpkısıyla aynı YSK önünde bekleyen ve de oyuna sahip çıkan seçmenlere TOMA’larla müdahale edilmesinin üstüne pek de bir cuk oturur o şiirin devamı;

CEVAP (Ciğercinin kedisinden sokak kedisine)

Açlıktan bahsediyorsun; 
Demek ki sen komünistsin. 
Demek ki bütün binaları yakan sensin. 
İstanbul'dakileri sen, 
Ankara'dakileri sen...

Sen ne domuzsun, sen!

ORTAYA ÇIKTI Kİ…

Herkes merakla aynı şeyi soruyordu birbirine, cemaat oyları ne kadar? Kimi yüzde 4 diyordu, kimi yüzde 10… Öyle anlaşılıyor ki ikisi de değil. Cemaat devlette örgütlenmiş tabanda değil. Ortaya çıktı ki, AKP kendisine çok iyi bir düşman üretmiş, rakip değil.

Nisan. 03, 2014

Karşı Gazete

NETWORK

Bumerang - Yazarkafe

Flickr